Yaklaşık 1 senedir Bebek beyin doğumu ve doğum sonrası bakımı için izinli olduğumdan günün belli saatlerinde , Bebek beyin konuşan dev fareleri , film çeviren notaları , fındık saklayan sincapları seyretmediği zamanlarda ister istemez televizyonun önünde buluyorum kendimi. Sabahları benim hiç tanıyıp bilmediğim bir dünyanın insanları boy gösteriyor ekranlarda , geliniyle kaçmış adamlar , 20 yıl önce kızını terk edip gitmiş şimdiyse arayan anneler , hamile karısını doğrayan kocalar resmi geçidi...Önceleri bunları seyrederken ağzım açık kalıyor , olamaz böyle şeyler yahu yalan diyor , hayret ediyordum ama şunu farkettim ki sonradan tanıdık geliyor simalar.Geçen gün kendimi anneme bak bu kız babasını 42 yerinden bıçaklamış , şu yanda oturan kadını da kocası geneleve satmış diye anlatırken buldum , bu kez annem hayretle bana bakıyordu.Biz hiç bilmesek de böyle hayatlar vardı, biz akşam ne pişirsem ya da bu gece hangi filmi seyretsek diye kafa yorarken birileri komşusunu ne şekilde ölüdüreceğini düşünüyordu .
Akşam yine tanımadığım bilmediğim insanlar giriyor evime beyaz ekrandan,şarkıcılar , mankenler , divalar(!)...Milyonluk takılarıyla ona buna laf atıyor, bembeyaz porselen dişleriyle yeni aşklarını anlatıyor , peşlerindeki basın ordusundan markalarını bilmediğim 4x4 leriyle kaçıyorlar...Yine kısa süreli bir şaşkınlığın ardından telefonda kardeşime bilmem kim 2 aylık hamileymiş duydun mu ? sorusunun ardından aldığım yoooo nerden biliym hem banane cevabıyla geliyorum kendime.Böyleleri de var işte biz akşam ne pişirsem ya da bu gece hangi filmi seyretsek diye kafa yorarken onlar hangi gece klübünde daha çok gazeteci vardır acaba diye düşünüyor.
Neyse ki ortada kalmışız biz , iki taraflı rezaletin tam ortasında ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder